1990'lı yıllar, yaz günü, bizim evin eşiği, bir torunu ile
görülen Meryem ninem, hep olduğu gibi, yine iş başında...
|
Peryavşan, eskiden beri bizim evin doğal bir ilacı olmuştur. Antep fıstığı ağacının sakızı, sarıyağ, zeytinyağı ve peryavşan en önemli doğal "tıbbi" malzemelerimizdi hatırladığım kadarıyla köyde. Birisinde kırgınlık mı var, hafif bir rahatsızlık mı beliriyor; hemen bu "doğal ilaçlar" gündeme gelirdi. Bilhassa mide ve hazmetmek ile alakalı meselelerde, her daim başvurulan "doğal ilaç" peryavşandı. Esasında bu peryavşan "tıbbı"nın piri Meyro ninemdi. Peryavşan, özellikle Barakeli'nin tarım yapılmayan mera kabilinden arazilerinde bolca bulunan grimsi yeşillikteki bodur bir ottur. Genelde kurutulup ufalanır ve o şekilde yutulur. Aslında hoş bir kokusu olmasına rağmen tadı çok acıdır. Öyle sıcak suya katılacak veya çiğnenecek bir bitki değildir. Fakat Meryem ninem peryavşanın hapını imal etmişti. Yalnız bu hapa biz "peryavşan hapı" diyorduk ama ninem başka otlar da kullanıyordu bu hapı yapmak için. Bunları kaynatır, güneşte kurutur ve en son, yutulacak şekilde elle küçük yuvarlak taneler hâline getirirdi. Ninem çok faydasını gördüğünü söylerdi ve çevremde çok kişi kullandı bu hapları. Ben de test ettim açıkçası. Şimdilerde Zeliha (Zılhâ) teyzem yapar bu "peryavşan hapı"ndan, sağ olsun, arada ben de nasipleniyorum bu mamullerden.
Kurutulmuş Peryavşan |
"Peryavşan Hapı" |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder