Fotoğraf: Cahit TANYOL, Baraklarda Örf ve Âdet
Araştırmaları, Sosyoloji Dergisi, 9. Sayı, 1954, Sf. 91. |
Bir süre sonra eskiyip yıkıldı o yadigâr ocaklık, yerine yenisi yapıldı. Artık betonarme evlerde banyolar inşa edildiği için, ocaklıkların bir köşesine de 'sulukluk' yapılmıyordu. Medeniyet adına çok güzel bir gelişmeydi bu, çünkü o sulukluklar hem görüntü hem ortam itibarıyla hiç hoş yerler değil diye hatırlıyorum zihnimde kaldığı kadarıyla. Fakat bir zamanlar tıpkı mavi kelimesi yerine 'göv' sözcüğünün kullanıldığı gibi, o öz Türkçe kelimelerin niye kaybolduğunu da pek anlayamadım doğrusu. Belki zor koşulları çağrıştırdığı için zihinler pek anımsamamak veya yok saymak istedi bu sözcükleri. Lakin halis mi halis, iki öz Türkçe kelimedir; 'sulukluk' da 'çimmek' de...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder