24 Ağustos 2021

Hırt Hış

seydimen.blogspo.com
Kasım 2002’de askerden dönünce köye uğramıştım. Ankara’ya hareket öncesi bizimkilerle ayrılık arifesindeyiz bu resimde. Anam nasıl dalmışsa oturduğu yerden bir noktaya; babam her zamanki mütevazılığıyla yanımda...

Esas sözü getireceğim yer “Hırt Hış” elbette. Yakacak nesne gibi bir anlamı da olmakla birlikte ıvır zıvır eşya ve malzeme yığınına böyle denir yöremizde. Ahenkli ve manidar bir sözdür bence ki “Hırt” bazı insanlar için sıfat olarak dahi kullanılabiliyor. 

Kentte, sanırım hemen herkes için en önemli sıkıntılardan biri eski ve sair eşyaların veya malzemelerin nereye konulacağı veya nerede saklanacağıdır. Şehirde mekânların kıymetli olması çevrelerimizi bir hayli “dar”laştırıyor herhâlde. Dolapları, kilerleri, balkonları, ardiyeleri, çekmeceleri kanepe ve yatak bazaları bile tıklım tıkış olmayan kaç ev vardır acaba şehirlerde? İşte taşranın ve kır evlerinin en müstesna yanı budur kanımca. Her yan bir depo, her taraf bir eşya iskân mekânıdır âdeta. Ne kadar fazlanız da olsa “sitir” olacak (yerleşecek) bir köşe bulunur kır ortamında. "Hiçbir şey ziyan olmaz, israf edilmez", her şeye karşın önemli bir ilkedir taşrada. 

İşte yukarıdaki fotoğrafta hemen yanımızda dedemin kuyusunun başındaki “curun” (küçük havuz) neredeyse tıka basa dolmuş türlü malzemeyle. Sağa sola bakılsa muhitteki her iptidai “dam” (oda-göz) bir ambar veya depoya dönüşmüştür sanki. Çeşit çeşit aletten malzemeye, eskiden yeniye, gerekliden gereksize türlü eşya ve nesne saklanır durur buralarda. Niye, neye veya ne zaman kadar bekler bütün bu eskiler, Allah bilir. Belki birileri yakıp yıkana veya hurdacıya verene kadar dururlar sanırım. Neyse bizler gördüklerimizle ve göreceklerimizle mesulüz neticede, sonramızda olacaklara yapacak bir şey yok nihayetinde. 

Geçen yıllarda, köyde yetişmemize katkı sunmuş bazı kitapların sağda solda atılı kalmasına ve çürümesine gönlüm razı olmadı, bir ustaya iki kitap dolabı yaptırmıştım. Artık her köy ziyaretinde, şehirde fazla yer işgal eden eski kitapları oraya taşımaya başladım, belki bir gün iyi bir okuma ve yazma mekânına da dönüşür burası. Hülasa bir kez daha kente sığmayan nesnelere yurt oldu köy… Zaten öyle değil mi; bir yere sığamayan en sonunda toprağına sığar ancak...

Öne Çıkan Yayın

Barakeli'nde Bir Köy, Seydimen, Hatıralar ve Hikâyeler

"Memleket ve çocukluk, insan hangi yaşa gelirse gelsin ve ne kadar çok mekân değiştirirse değiştirsin, hep yanında taşıdığı şeylerdend...