11 Kasım 2015

Peryavşan

1990'lı yıllar, yaz günü, bizim evin eşiği, bir torunu ile 
görülen Meryem ninem, hep olduğu gibi, yine iş başında...
'Kanatlı'nın kayın validesi olmakla birlikte, şu dünyada ona karakter bakımından en çok benzettiğim kişilerden biri Meyro ninemdi, rahmetli. Ne çalışkan, ne tutumlu bir kadındı Meryem ninem. Bazen kısa süreli de olsa bizde kalırdı, özellikle yazları. O kısa süre içerisinde koca evde ne kadar sökülecek, biçilecek ve dikilecek şey varsa elden geçirirdi tez zamanda. Âdeta iş için yaratılmıştı. Hiç boş durmaz, otururken bile bir şeylerle ilgilenirdi. Kendine bir uğraş bulmak için sürekli didinirdi sanki. Hiç olmadı, evde atıl duran bez parçalarını ayrıştırır ve akabinde bunları birbirine yamayarak çuval dikerdi. Kaç yıl, antep fıstığı hasadı için onun diktiği çadır ve bendekleri (büyük çuval) kullandık. O yaşına rağmen, tıpkı 'Kanatlı' gibi, hiç azmini ve enerjisini kaybetmezdi. Sakin bir mizacı vardı, benim gördüğüm kadarıyla. Kızdığında bile sesini çok yükseltmez gibi gelirdi bana. Bu koca çınarın yorgun bünyesi, çok sevdiği ortanca oğlunun erken vefatıyla yıkıldı âdeta, zaten ondan sonra da fazla yaşamadı merhume.

Peryavşan, eskiden beri bizim evin doğal bir ilacı olmuştur. Antep fıstığı ağacının sakızı, sarıyağ, zeytinyağı ve peryavşan en önemli doğal "tıbbi" malzemelerimizdi hatırladığım kadarıyla köyde. Birisinde kırgınlık mı var, hafif bir rahatsızlık mı beliriyor; hemen bu "doğal ilaçlar" gündeme gelirdi. Bilhassa mide ve hazmetmek ile alakalı meselelerde, her daim başvurulan "doğal ilaç" peryavşandı. Esasında bu peryavşan "tıbbı"nın piri Meyro ninemdi. Peryavşan, özellikle Barakeli'nin tarım yapılmayan mera kabilinden arazilerinde bolca bulunan grimsi yeşillikteki bodur bir ottur. Genelde kurutulup ufalanır ve o şekilde yutulur. Aslında hoş bir kokusu olmasına rağmen tadı çok acıdır. Öyle sıcak suya katılacak veya çiğnenecek bir bitki değildir. Fakat Meryem ninem peryavşanın hapını imal etmişti. Yalnız bu hapa biz "peryavşan hapı" diyorduk ama ninem başka otlar da kullanıyordu bu hapı yapmak için. Bunları kaynatır, güneşte kurutur ve en son, yutulacak şekilde elle küçük yuvarlak taneler hâline getirirdi. Ninem çok faydasını gördüğünü söylerdi ve çevremde çok kişi kullandı bu hapları. Ben de test ettim açıkçası. Şimdilerde Zeliha (Zılhâ) teyzem yapar bu "peryavşan hapı"ndan, sağ olsun, arada ben de nasipleniyorum bu mamullerden.
Kurutulmuş Peryavşan
"Peryavşan Hapı"

Hiç yorum yok:

Öne Çıkan Yayın

Barakeli'nde Bir Köy, Seydimen, Hatıralar ve Hikâyeler

"Memleket ve çocukluk, insan hangi yaşa gelirse gelsin ve ne kadar çok mekân değiştirirse değiştirsin, hep yanında taşıdığı şeylerdend...