27 Şubat 2018

Barak Halayları Göçün Destanını Anlatır

Bu halaylara sadece oyun demek haksızlık olur bence. Tüm amatör imkânlara rağmen bir geçmiş canlandırılıyor, sahneleniyor resmen. Hem de kuru toprak zeminde ve mesleklerinin ehli, doğuştan zanaatkârların çaldıkları usta ezgilerle. Halay başı, yalnızca sekip durmuyor elinde mendil ortada, temsili olarak kâh turna gibi süzülerek, kâh yağız atlar gibi koşarak, kâh deve kervanları gibi ağır aksak veya yürür adım, kâh keklik gibi sekerek, kâh göç katarları gibi konarak ve kâh göçebe obalar gibi yurdundan kalkarak neredeyse tüm hareketleriyle Dedemoğlu'nun şu aşağıdaki dizelerini, yani büyük Barak göçünü anlatıyor sanki,

"Çıktık Horasan’dan eyledik sökün
Düşürdüler bizi tozlu yollara
Omuzda parlıyor uzun şilfeler
Aşırdılar bizi karlı dağlara

Kâh konduk kâh göçtük yollardan
Bilip bilmediğimiz garip illerden
Kerbalâ yolundan şu düz çöllerden
Düşürdüler bizi gurbet ellere

Bölük bölük oldu yüklendi göçler
Atlandı ihtiyarlar yayandı gençler
Başımıza geldi gördüğüm düşler
Bizden sonra bir nam kalsın dillere

Oradan yükledik geldik Culab'a
Seksen dört bin erdir gelmez hesaba
Deve koyun çoktur insan kalaba
Susuz hayvan inileşir göllere

Dedemoğlu der ki aşkın bağından
Aşırdılar bizi Yozgat dağından
Anadolu Sivas şehri sağından
Düşürdüler bizi şu düz çöllere”

Elbette her şeye rağmen coşkusu bitmez Barak'ın...

Ayrıca 'Ahmediye' denilen turuncu renkli başörtüsü Barak'ın simgelerindendir...

Ancak geniş harman yerlerine sığar Barak'ın uzun halayları ve zengin oyunları...

Hiç yorum yok:

Öne Çıkan Yayın

Barakeli'nde Bir Köy, Seydimen, Hatıralar ve Hikâyeler

"Memleket ve çocukluk, insan hangi yaşa gelirse gelsin ve ne kadar çok mekân değiştirirse değiştirsin, hep yanında taşıdığı şeylerdend...