21 Mart 2019

Dedemin Saati

Dr. Göksel Tiryaki Kitapları
Yıllar yılı köydeki evimizin pek çok dolabında farklı zamanlarda gözüme ilişirdi. Babamın, ata yadigârı dediği bu elle kurmalı cep saati. Ancak geçmişte, bu saatin çalıştığını hiç hatırlamıyorum. Hatta yerinden çıkmış kapağını yine köydeki hanemizde bir iki kez gördüğüm zihnimde yer etmiş. Fakat bunlar çok uzun yıllar önceydi. Daha sonra bu saati unutmuştum. Zaten sonradan pek gördüğümü de anımsamıyorum. Meğerse Babam, şahsi dolabında hep saklamış onu. Vefatından sonra kişisel eşyalarını ayıklarken bizimkilere söyledim ve bu köstekli saati aldım. Bir süredir evimizde öylece bir köşede duruyordu. Geçenlerde Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü isimli romanını okurken nedense bu saat aklıma geldi. Roman'da, başkahraman Hayri İrdal'ın eski ustası, saatlerin hem dilinden hem de ruhundan anlayan Muvakkit Nuri Efendi'den sıkça söz edilir. Bu yaşlı saat ustasının zamana ve saatlere dair derin sözleri eşliğinde kitapta ilerlerken Dedemin saatini yaptırabilir miyim düşüncesi uyandı bende birden. Gerçi artık elektronik ve akıllı saatlerin her yanı kapladığı bir dünyada, böyle bir zemberekli saati kim onarabilirdi ki? Allah'tan daha ilk etapta düzgün bir saatçiye ulaştık. Saatin içini açıp baktı adamcağız. Yalnız kendisinin bu saati tamir edemeyeceğini, saatin bazı parçalarının eğrildiğini, bir kısmının erimiş veya kırılmış olabileceğini söyledi. Yine de sağ olsun, bizi, İstanbul Sirkeci'de eski bir saat tamircisine yönlendirdi. "Eğer yaşıyorsa ancak o yapabilir" diye ilave etti. Neyse ki bulduk o saatçiyi ve onarttık saatin kurmalı mekanizmasını. Her ne kadar kayıp kapağı hâlâ noksan ve benzerine de denk gelemedik ama tıkır tıkır çalışıyor şimdi.

Şunu da ilave edelim, yanlış anlaşılma olmasın, antika veya ekonomik bir değeri yok bu saatin, öğrenebildiğim kadarıyla 50-60 yıl öncesine ait sıradan bir marka.

Not: Saatin hemen altındaki çocuk Babam, Dedeme yaslanmış hâldedir, sene takriben 1949-1950.

Hiç yorum yok:

Öne Çıkan Yayın

Barakeli'nde Bir Köy, Seydimen, Hatıralar ve Hikâyeler

"Memleket ve çocukluk, insan hangi yaşa gelirse gelsin ve ne kadar çok mekân değiştirirse değiştirsin, hep yanında taşıdığı şeylerdend...