'Kanatlı' Tekirdağ'da...
Ekim 2002
|
Garıp Kitabımızın Linki |
Bir keresinde Babam, Şahsenem ile Âşık Garip hikâyesinin kısa bir Barak versiyonunu anlatmıştı:
"Senem Urum'a gitti
Garıp onun peşinden gitti,
Senem'i gezmeye;
'Gitme Garıp gitme yollar çamurdur
Garıp'ın yüreği taştan demirdir
Tibriz dediğin uzun bir yoldur
Söyle Hocam söyle Senem'i nerede gördün?'
Hoca da cevap verir:
'Garıp söylediğin sözler Hakk'a yaramaz
Sözünde durmayan adam olamaz
Elde güzel çoktur da bize yaramaz'"
'Garıp'a kim sadece bir uzun hava diyebilir ki? Upuzun bir yolun, sevdanın, sabrın, sebatın ve hasretin hikâyesidir Garip Türküsü...
Barak Ovası'nda, antep fıstığının hasat zamanında zurna ile iyi bir Garip Türküsü icrası bu da. Bir sıcak yaz günü, masmavi göğün altında uzanan ve kızıla çalan Barak toprağının rengi, olgunlaşmış antep fıstıklarının kıpkızıllığına karışırken ve Şahan'ın zurnası 'Garıp, Garıp' inlerken... Bir köy mezarlığının yanıbaşında, garbıya doğru uzanan toprak bir yolda, Güneşin Barak Ovası’nı akşama terk ettiği bir vakitte ve kuş cıvıltıları eşliğinde, gitmelere dair bir ‘Garıp’ icrası bu da işte:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder