26 Haziran 2018

Anadolu'nun Suyu ve Barak'ın Dereleri

Barak insanı, Fırat'a 'Mırat' der Murat Suyu'ndan mülhem. Mezopotamya'yı medeniyetin beşiği yapan ve çağlar boyu besleyen Anadolu Dağları'ndan doğup akan Fırat ve Dicle olmuş. Ortadoğu'nun büyük bir kısmı ekmeğini işte Anadolu'dan çıkıp giden bu sulara borçlu. Ancak gün geçtikçe debisini ve coşkusunu kaybediyor sanki Fırat, artık üzerine kurulan barajlardan mı, yoksa iklim değişikliği ve kuraklıktan mı, bilemiyorum. Fakat her şeye rağmen azametini de hep korur Fırat. İşte böyle Suriye topraklarına doğru uzar gider kuru Barak toprağının hemen yanından...







Barak'ın Dereleri
Yukarıdaki krokiye dikkat edince hemen fark ediliyor. Bundan 50-60 yıl kadar önce Barak'ın orta yerinden iki dere geçip Fırat nehrine dökülürmüş. Biri, Nizip ve Orul tarafından iki koldan çıkan ve sonra birleşen Nizip Çayı. Şimdi bu çayın kimyasal atıklarla zehir saçtığı ve üzerine kurulan Hancağız Barajını tehdit ettiği söyleniyor. İkincisi Çütlük'ün ve Germiş'in yanından yine iki koldan doğan ve sonra birleşip Karkamış civarında Fırat'a kavuşan dere. Bu dere çoktan kurudu bildiğim kadarıyla. Ne garip, şimdilerde Fırat'ın suyuna hasret olan susuz Barak toprakları bir zamanlar Fırat'ı beslermiş meğerse.

Yöremizin Kaderi ve Çehresi

Barak Ovası'nın ve Karkamış'ın gelişip kalkınması için, işte yukarıda fotoğrafları yer alan, Fırat kenarının ıslahı, orada parkların, güvenlikli ve uygun yürüyüş yollarının, dinlenme ve piknik alanlarının, çay bahçelerinin, spor alanlarının ve hatta yapay plajların yapılması çok önemli. Sadece Gaziantep şehir merkezinden gelecekler bile Karkamış'ı ve Barak Ovası'nı canlandırmaya yeterlidir. Gaziantep insanı, suya ve su kenarlarına hasret ve Karkamış'tan kuzeye, yukarıya doğru Fırat kenarında çok büyük bir potansiyel var; doğal güzellik, tarih, kültür, nice bitki ve kuş çeşitleriyle... Elbette böylesine bir proje için yolların genişletilmesi ve geliştirilmesi gibi ilave altyapı yatırımları da gerekiyor bölgede.

Hiç yorum yok:

Öne Çıkan Yayın

Barakeli'nde Bir Köy, Seydimen, Hatıralar ve Hikâyeler

"Memleket ve çocukluk, insan hangi yaşa gelirse gelsin ve ne kadar çok mekân değiştirirse değiştirsin, hep yanında taşıdığı şeylerdend...