23 Şubat 2018

Barak Türkülerinin Tarihi Arka Planı

Anadolu Türkülerinin hemen hepsinde olduğu gibi, mecaz (metafor, temsili benzetme) Barak Türküleri'nde de bolca kullanılır. Her ne kadar Barak'ın büyük lideri Feriz Bey'in çok sevdiğinden ve avcılığından bahsedilse de, turna kuşunun aynı zamanda güzelliği, asaleti, zarafeti, göçü ve suyu temsil edecek türden bir canlı olduğuna sanırım şüphe yoktur. Bu türküleri yakanların tam olarak hangi kasıt ve bağlam ile turna veya diğer mecazları kullandığını bilemeyiz. Ancak şu bir gerçek, özellikle Rakka sürgününün Baraklar üzerinde çok büyük bir etkisi olduğu açıktır. Gerek Rakka iskânı sonucunda Barak Boyu'nun yarısının tekrar Türkistan'a dönmesi ve gerekse o dönem yakılan çoğu türkülerde çöl koşullarından dem vurulması, ayrılıklardan yakınılması, suya hasret çekilen benzetmeler kullanılması ve genelde güzel zamanlara özlem kokan ifadeler geçmesi, Culab iskânın Baraklar için ne kadar meşakkatli ve eziyetli olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla bu türküler, öyle basit bir hamaset, ucuz bir efkarlanma sonucu veya kuru bir aşk acısının tezahürü eserler değildir. Bu ağıtlar, bilfiil yaşanmış acıların ve derinden hissedilen özlemlerin türküye ve feryada dönüşmüş hâlleridir. 

15 Şubat 2018

Üst Soyumuz

E-Devlet gerçekten iyi bir hizmet. En son özelliklerinden biri, vatandaşlara alt ve üst soylarını öğrenme imkânı sunması, hakikaten büyük olanak. Her ne kadar tüm geçmiş bütün detayı ile bulunamıyor ama yine de merak edenler için çok güzel ve derli toplu bilgiler veriyor. Bugün ben de sorgulamak için başvurdum ve sonucu gördüm. Genlerimiz, Seydimen (Balaban), Karkamış Çarşı Mahallesi, Alagöz ve Kürep (Gökçeli) kökenli. Aslında sadece Hüfney (Hanifi) dedemizin ve Ummuhan ninemizin atasının ve anasının kaydına ulaşılamaması eksik kaldı. Fakat Bozgeyik olan Ummuhan ninemizin geçmişini, yani Devehöyük Köyü’nü de eklersek her yönden ve köşesinden, en az iki yüz yıldır ve yüzde yüz Barak'tanız işte...

14 Şubat 2018

Civelekler ve Bir Anı

Aslında Barak'ta köyleri ilk terk edenler civelekler oldu. Barakeli'nde mülksüz kişilere civelek denirdi. Eskiden köy ahalisinin önemli bir kısmını civelekler oluştururmuş. Tapulu toprakları olmadığı için yöreden en kolay onlar çıktı sanırım. Kimi Nizip'e, kimi Gaziantep'e, kimi de Adana'ya gitti. Daha başka şehirlere gidenler de oldu elbette. Aralarında köydeki şartlara nazaran çok daha başarılı olanlar oldu nitekim. Ancak perişan koşullardan kurtulamayanlar da olmuştur gittikleri yerlerde. Neticede şehre göç edenlerin öncüleri civelekler oldu Barak'ta. Kanaatimce çok fazla seçenekleri yoktu. Tarımın makineleşmesi bir süre sonra mal mülk sahiplerinin ailelerini dahi şehre gitmeye zorlayacaktı. 

Köyümüz Seydimen'den, her şeye ve tüm olumsuzluklara rağmen ısrarla ayrılmayan son bir civelek kaldı, Mehmet Öyke. Allah sağlık ve afiyet versin, güçlü hafızası ile bazı eski anekdotlar açısından benim için bulunmaz adamdır. Mehmet Öyke, köyümüzde uzun yıllar ağaların şoförlüğünü yaptı. İşte ilk çalıştığı kişilerden Süleyman Ağa'nın bir gün traktörüne 'hava yaptırmış', mazotu bitmiş ve yabanda kalmış yani. Köye gelip çekingen bir şekilde ağaya ancak söyleyebilmiş durumu. O da, aşağıda anlattığı üzere, iki biraderinin fazla mazotları olup olmadığına ondan gidip bir göz atmasını istemiş. Mehmet Öyke, araştırmaları sonucunda ağanın küçük kardeşi dedem Hacı Mahmut'un fazla mazotu olduğunu istihbar etmiş. Ağası da gidip bir teneke talep etmesini istemiş. Buradan sonrasını aşağıda Mehmet Öyke anlatıyor.

Yalnız sözü bağlayacağımız nokta şurası; eskiden tüm yoksunluklara rağmen Barak'ta ilişkilerin daha samimi ve sıcak olduğunu vurguluyor Mehmet Öyke.

31 Aralık 2017

Kısa Öyküler

Ağustos 1999'dan bir kare,
Seydimen, Balaban, Barak Ovası
Kimiz ve Ne Yapıyoruz?

İşte bu bereketli topraklardan çıktık. Bu verimli toprakların ve güzel insanlarının hikâyesini yazmaya, anlatmaya ve çektiğimiz veya derlediğimiz fotoğraf ve videolarla tanıtmaya çalışıyoruz. Belki unuttuğunuz, belki kaybettiğiniz, belki arada bir hatırladığınız ve belki de hiç zihninizden atamadığınız o hasret dolu geçmişinizden hatıralar ve hikâyeler bunlar. 
Dr. Göksel Tiryaki
Yoldaki Taşlar

"Yoldaki Taşlar", kısa bir yol hikâyesidir.
Şimdilerde, hemen hemen tüm tarlalar antep fıstığı ağacı olduğu, köylerde pek kimse kalmadığı veya muhtemelen insanlar biraz daha bilinçlendiği için sanırım pek rastlanmıyor. Fakat bir zamanlar, ara sıra duyulan "yol ve takım sökmek" diye bir tabir vardı Barakeli’nde. Yani önceden veya resmî olarak tayin edilmiş sınırları uyanıklıkla az bir miktar genişletme çabasıydı bu. Oysa aynı zamanlarda toprak yollardaki taşları tekmelemekten ‘hıyde’sinini (yemeni) eskitenler de oluyordu böyle. Her şeye rağmen hayatı güzelleştiren pek farkında olmadığımız böyle davranışlardır biraz da.

Bir 'Gavurma' Bir Ekmek

Gaziantep'teki eski öğrencilik günlerimizden geriye kalanlardan biri...

09 Kasım 2017

Barak Kadınları

Onlar ninelerimiz, analarımız, ablalarımız, bacılarımız...
Yani bizim emektar kadınlarımız...

Nedir Barak?

İçten ve derin bir çığlığa dönüşmüş, yanık zurna sesidir bir de...

"Çağırırım, çağırırım da Leyli duymaz,

Leyli rahat uykusunda, ne bilsin..."

Feriz Bey kitabımızdaki beş öyküden sonuncusuna Sultan Ana'dan esinlenerek Sultan adını koymuştum. Duyduklarım çerçevesinde kurmaca (hayal ürünü) bir hikâye yazmıştım orada.

Anam ile ziyaretine gittiğimiz, Sultan Ana'nın üvey kızı Bedriye Bibi (Hala) ise hem Sultan Ana'yı, hem babasını ve onun Barak odasını, hem de daha pek çok kişi ve o dönemin koşullarını kısa kısa anlattı dili döndüğünce aşağıda, minnettarız kendisine, yaşasın onun gibi bütün hakiki Barak anaları ve kadınları...

Elimizden pek bir şey gelmiyor ama Bibimizin ondan yana "Telâhı (Talihi) kötü..." diye bahsettiği Sultan Ana sanırım artık hiç unutulmayacak...

Barak yöresinde yaptığımız kısa söyleşiler devam ediyor ve edecek inşallah...

Bu sefer, bundan yaklaşık 80 yıl öncesine ait köy yaşımından bazı kesitler dinliyoruz. Azimli bir kızın hızlı şekilde nakış öğrenmesi, hayvancılığın en önemli geçim ve yaşam kaynağı olduğu o günlerde, "nahır"a sağıma gitmek ve bu "ağaran"ların (süt ürünleri) kullanımı...

Bu arada aşağıdaki videonun 2:09'uncu saniyesinden iyi bir özet: "Tovvv, tov tov tov..."

Barak Türküleri

Barak yöresine ait ve çoğu tarafımca çekilmiş arşivimdeki kimi fotoğrafları kullanarak düzenlemeye çalıştığım videolarla bazı bizim türküler...




23 Ekim 2017

Bir Zamanlar Barak

İşte, aşağılarda sözünü ettiğimiz ve o eski adamların oynadığı ağır Barak halayı havalarından birisi daha, zurnayı çalan merhum Irza oğlu Paşa. Bu Barak ezgisine, Cahit Tanyol'un makalelerinde yer alan bir kısım eski Barak fotoğrafları ile buradaki arşivimizde yer alan bazı eski resimler eşlik ediyor:

Öne Çıkan Yayın

Barakeli'nde Bir Köy, Seydimen, Hatıralar ve Hikâyeler

"Memleket ve çocukluk, insan hangi yaşa gelirse gelsin ve ne kadar çok mekân değiştirirse değiştirsin, hep yanında taşıdığı şeylerdend...