04 Ekim 2015

'Büyük' insan olmak mı, yoksa 'iyi' insan mı?

2015 baharı, Barak Ovası'nda çok bereketli oldu. 
Aklından zoru yoksa herkes çocuğunun iyi bir geleceği olmasını ister. Peki, nedir iyi bir gelecek? ‘Büyük' adam veya 'önemli' insan olmak mıdır? Nedir ‘büyük' adamlık o zaman? Çok parası olmak mı, yüksek makam ve mevki sahibi olmak mı, iyi bir nam yapmak, şan ve şöhret sahibi olmak mı, çok dost ve arkadaş edinmek mi, herkesin imreneceği eş ve çocuk sahibi olmak mı, sahi nedir bu büyüklüğün ölçütü? Sanırım kişiden kişiye değişir ‘büyük' insanlığın tanımı, eğer varsa gerçekten öyle bir şey.

Ya ‘iyi' insan olmak? O kadar kolay bir tanımı var ki aslında, sadece iki maddelik;

1-Hiç kimsenin hakkına ve hukukuna tecavüz etmemek, yani, kendine yapılmasını istemediğin hiçbir şeyi başkasına yapmamak,

2-Eğer gücün ve imkânın varsa başkalarına yardımcı olmak ve paylaşmak.

O zaman soruyu değiştirelim;

Dünyada yeterince ‘iyi' insan olsa, hâlâ ‘büyük' adamlara 'ihtiyaç' kalır mıydı?

Aslında ilk insandan beri esas mevzu hep aynı, iyilik ve kötülük, iyiler ve kötüler. Zor olan, iyi gibi görünen kötülüğü ve kötüleri fark edebilmek...

Velhasılı kelam, 'Kanatlı'nın dediği gibi: "... devamlı iyiyi düşünün, iyiye, iyiye yönelin."

Hiç yorum yok:

Öne Çıkan Yayın

Barakeli'nde Bir Köy, Seydimen, Hatıralar ve Hikâyeler

"Memleket ve çocukluk, insan hangi yaşa gelirse gelsin ve ne kadar çok mekân değiştirirse değiştirsin, hep yanında taşıdığı şeylerdend...